“Balka” ve “Albèye”: Zamanı Aşan Geleneksel Giyim Aksesuarları

Nijer’de, rawani (sarık), albèye (deri çanta veya kese) ve balka (deri ayakkabı) giymek, Tuareg topluluğunun ayırt edici özelliklerinden biridir.

Newstimehub

Newstimehub

28 May, 2025

image 27

Nijer’de, rawani (sarık)albèye (deri çanta veya kese) ve balka (deri ayakkabı) giymek, Tuareg topluluğunun ayırt edici özelliklerinden biridir. Bu çeşitli aksesuarlar, topluluğun özenle korumaya çalıştığı ve özel kıyafetlerle tamamladığı kültürel unsurlar arasında yer alır. Tuaregler, kuşaktan kuşağa aktarılan geleneklerini özenle korumayı başarmıştır.

Fatima Gousmane, deriyi çeşitli eşyalara dönüştürme konusunda uzmanlaşmış bir zanaatkâr. Çanta, kese ve özellikle de “albèye” gibi birçok ürün üretiyor. “Yaptığımız bu iş bugün başlamadı, atalarımızın bize miras bıraktığı bir zanaat. Bu meslek kuşaktan kuşağa aktarılıyor ve biz de bu faaliyeti sürdürmek için buradayız. Bu ürünleri evde üretiyoruz, sonra el sanatları köyüne götürüp satıyoruz. Sadık müşterilerimiz nerede olduğumuzu da bilir,” diyor.

Gousmane’ye göre “albèye” kullanımı, oldukça eskiye dayanıyor:
“Bu, büyük dedelerimizin yaşam tarzıydı. Eskiden sadece onlar bu tür şeylerin değerini ve önemini bilirdi. O dönemde, üzerinde albèye veya balka olmayan bir yetişkine ya da yaşlıya nadiren rastlanırdı. Albèye onlar için adeta bir sandıktı; içine muska, para, evrak, tütün kısacası değerli ve gizli olan her şeyi koyarlardı,” diye anlatıyor.

Balka’nın önemi de az değil. Ancak bugün, diyor Gousmane, insanlar kültürlerinden uzaklaşıyor. “Yavaş yavaş yeniden dönüş başladı ve insanlar bu değerleri anlamaya başladı. Albèye ve benzeri aksesuarların tarihi özellikle Tamasheq (Tuareg dili konuşanlar) arasında iyi bilinir. Diğer etnik gruplar sonradan ilgi gösterdi. Bugün neredeyse herkes bunları giyiyor: Hausa, Zarma ve Fulani halkları da bunları süs ya da dekoratif amaçlarla kullanıyor. Düğün, vaftiz veya kutlama törenlerinde eğer bir Tuareg bu aksesuarları takmazsa kendini eksik hisseder. Bizde, başka bir etnik grubun etkinliği olsa bile yine bu kıyafet ve aksesuarlarla katılırız,” diyor.


Emek İsteyen Bir El Sanatı

Fatima Gousmane’ye göre, gerçekten değerli bir albèye üretmek uzun bir süreç:
“Baştan sona kadar elle yapılan bir iş bu. Makineye gerek yok. İlk olarak deri, iğne, iplik, küçük bir bıçak, yün, yapıştırıcı ve süsleme için harno veya anlami gibi dekoratif nesnelere ihtiyacımız var. Ayrıca parlak siyah bir deri türü olan icretan kullanıyoruz,” diye açıklıyor.

Gousmane, bir albèye’yi iki-üç günde yapmanın imkansız olduğunu söylüyor:
“En az 15 gün sürer. Çünkü her gün düzenleme ve ayarlama yapmanız gerekir. Bu iş dikkat ve sabır ister. Sabırlı olmayan biri bu işi yapamaz,” diyor.

Albèye’nin dört çeşidi bulunuyor:

  • Ifargass (sade, siyah renkte, süssüz)
  • Bagajou (Ifargass’tan daha süslü ve uzun)
  • Ittébou
  • Enafed (en prestijli ve en çok tercih edileni)

Bu aksesuarlar sadece erkeklere ait değil; kadınlar da kullanıyor. Yaş sınırlaması da yok. İki yaşındaki çocuk bile takabilir. Yeni evli çiftler ve arkadaşları da takıyor.

Albèye genellikle iki ya da dört bölmelidir, asla tek bölmeli yapılmaz çünkü hafif olur. Her bölmenin bir işlevi vardır: biri kağıtlar, biri tütün, biri para için. Eşyalar karışık konmaz.

Fiyatlar modele göre değişiyor:

  • Ifargass: 7.000 CFA
  • Bagajou: 10.000 CFA
  • Enafad: 15.000 CFA
  • Enafed: 50.000 CFA

Gousmane, el emeği işlerin artık eskisi gibi kazandırmadığını söylüyor:
“Bunu sadece alışkanlıktan yapıyoruz. Boş kalmamak için. Eskisi gibi müşteri yok. Sipariş almak çok zor,” diye ekliyor.


Yaşatılması Gereken Bir Zanaat

Yaklaşık 50 yaşındaki Gousmane, diğer zanaatkârlara çağrıda bulunuyor:
“Kendi kültürümüzü bırakmamalı, başka kültürlerin peşinden gitmemeliyiz. Atalarımızın bıraktığı bu mirasa sahip çıkmalıyız. Örneğin Mali ve Burkina Faso’dan insanlar buraya gelip ürünlerimizi alıyor, gidip kendi ülkelerinde satıyor. Bizim ürettiklerimiz gerçekten etkileyici. Bonkoukou halkı ve Malililer kültürlerini bırakmadı, ama biz farklıyız,” diye yakınıyor.


Ibrahim Altiné, Niamey Ulusal Müzesi’nde çalışan bir diğer zanaatkâr. Bu işi yaklaşık 30 yıldır yapıyor. “Bu işi okumadım, ailemden miras kaldı. Bu iş sayesinde geçimimi sağlıyorum. Eskiden bana yardım eden gençler vardı, şimdi kendi işlerini kurdular,” diyor.

Ham madde olarak kullanılan deri, Gamkalé semtindeki “majéma”dan geliyor. Altiné, her derinin uygun olmadığını belirtiyor:
“Çanta, ayakkabı, cüzdan ve kemer yapımında inek ve keçi derisi kullanıyoruz. Koyun derisini nadiren kullanıyoruz çünkü çok yumuşak, işimize yaramıyor.”

Balka (deri ayakkabı) yapımında özel deri türleri kullanılıyor:

  • Taban için inek derisi olan kirgui,
  • Üst kısmı için keçi derisi kullanılıyor, böylece ayak yara olmaz.
    Kadın ve erkekler için üretim yapılıyor. Genellikle standart numaralar üretiliyor. Eğer uygun değilse, müşterinin ayağı ölçülerek özel üretim yapılıyor.

Altiné, haftada 5 ila 7 çift ayakkabı üretebildiğini söylüyor:
“Bu tamamen planlama ve organizasyona bağlı,” diyor.

Ürün satışında yaşanan durgunluğa rağmen, Altiné iyimser:
“Hiçbir zorluk yaşamıyorum. Tek sorun, müşteriler gelmediğinde yaşanıyor. Onun dışında Tanrıya şükür, ürünlerimi yavaş yavaş satabiliyorum,” diyerek sözlerini tamamlıyor.